link rel="shortcut icon" href="favicon.ico" >
| |||||||||||
| |||||||||||
Ana amacı müşteri memnuniyeti olan
Kumru Kimya, 1972 yılından bu yana plastik ve termoplastik hammaddelerinin ticaretini
yapmak üzere kurulmuştur. Bu doğrultuda tüm dünyadaki özellikle Avrupa,
Uzakdoğu ve Asya’daki en önemli petrokimya üreticileriyle ticaret |
PLASTİK ATIKLAR İLE NASIL BAŞA ÇIKILMALIDIR Plastik atıkların "çevreci bir anlayışla", en uygun ele alınma şekli geri dönüşümdür. Geri dönüşüm işlemi sonrasında ekonomik kayıp teorik olarak sıfıra yakındır. Üretim esnasında kullanılan plastik hammadde, büyük oranlarda "ikinci el plastik hammaddeye" dönüştürülerek çok az bir ekonomik değer kaybı ile tekrar işlenecek hale gelebilir. Ancak bu işlem, plastik atıkların yeniden değerlendirilmesi açısından en doğa dostu yöntem olmasına rağmen, yapılan geri dönüştürülmenin doğası gereği bazı kısıtlamalar mevcuttur. Öncelikli olarak, çeşitli plastik hammaddeler, son kullanıcı açısından birbirlerinden farksız olsalar da, şu an dünyada üretilen binlerce çeşit plastik hammadde bulunmaktadır. Bu plastik hammaddelerin kimyasal özellikleri birbirinden farklı oldukları için geri dönüşüm esnasında farklı kimyasal özelliklere sahip farklı plastik hammaddelerin ayrı ayrı ayrıştırılmaları gerekmektedir. Ancak birbirlerinden kimyasal olarak çok farklı ama görünüş olarak birbirlerine çok benzeyen plastik hammaddelerin özgül ağırlıkları birbirlerine çok yakın olduğundan mekanik olarak ayrıştırma işi pratikte çok zor olmaktadır. Ayrıyetten plastik hammadeler geri dönüşüm esnasında her ne kadar "yıkanıp temizlenseler" de, bu hammaddelerin tamamen kirden arındırılmalarının imkanı yoktur. Bundan dolayı geri dönüştürülmüş plastik hammaddelerin kullanım alanları, "bakir plastik hammadeler" ile karşılaştırıldığında oldukça dardır. Çoğu bakir plastik hammaddelerin aksine, geri dönüştürülmüş hiç bir plastik hammaddenin gıda ile temas eden bir üründe kullanılamaz. Geri dönüştürülmüş plastik hammaddelerin, eğer gıda ile temas eden bir üründe kullanılması halinde (örnek olarak gıda ambalajı), insan sağlığına büyük bir tehdit oluşturur. Bunun dışında plastik atıkların geri dönüştürülmesi açısından bir diğer sorun ise, kuru atık sınıfına giren plastik atıkların, çoğu zaman yaş (organik atık) atıklarla beraber bir bütün atık olmasıdır. Örnek olarak gıda ambalaj atıklarının neredeyse tamamı içinde bir miktar organik atık ile beraber elden çıkarılmaktadır ve bu şartlarda geri dönüşüm depolarında bu atıkların ayrıştırılması pratikte imkansızdır. Tüm bu yukarıda anlatılan sebeblerin ışığında öncelikli olarak plastik atıkların geri dönüştürülmesi konusunda, bu atıkların doğaları gereği, aşılamaz kısıtlamalar olduğu kabul edilmelidir. Bu kısıtlamaları bir nebze de olsa aşmanın önemli bir yolu da "yeşil plastiklerden" geçiyor. "Yeşil plastik" şemsiyesi altında birbirinden oldukça farklı ürünler yer almaktadır. Bu plastiklerin gerçekte ne kadar işlevsel olduğunun anlaşılabilmesi için, en iyi atık yönetim şekli olan geri dönüşümün yetersiz kaldığı şartlarda ne kadar fayda sağladığı araştırılmalıdır. Diğer bir değişle yeşil plastiklerin geri dönüşüm adımlarından biri olan ayrıştırmanın çok zor veya imkansız olduğu durumlarda ne kadar fayda sağladığını değerlendirme kriteri olarak ele almak gerekir. Günümüzde doğa dostu olduğu iddia edilen bir çok plastik çeşidi bulunmaktadır. Bunların arasında biyobazlı plastik (bio-based plastic), oxobozunur plastik (oxodegradable plastic), oxobiyobozunur plastik (oxobio-degradableplastic) ve kompostlanabilir plastiktir (compostable plastic). Çevreye duyarlı ürünler üretmek anlamında, bu kadar çeşitli plastik hammaddenin kullanılması ve bu plastiklerin hepsinin plastiklerin oluşturduğu çevre sorununa çözüm olduğu iddiası, tüketicilerin bu farklı ürünlerin ne oldukları konusunda bilinçlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle alışveriş poşetlerinde yer alan "%100 biyobozunur/biyoçözünür" ifadeleri, son kullanıcıya doğa dostu bir ürün kullandığı algısı yaratırken, bu algının gerçek ile ne kadar örtüştüğü konusu sorgulanması gereken önemli bir konudur. Ayrıca bu ürünlerin tüketilmesi, en ideal çevreci yaklaşım olan plastik atıkların geri dönüştürülmesi konusunda, tüketicileri, geri dönüşümü "artık önemli olmayan bir konu" olarak görmelerine sebep olmakta ve kaynakların verimsiz kullanılmasını teşvik etmektedir. İşte bu nedenle öncelikli olarak tüketicilerin doğru bilgilerle bilinçlendirmeleri ve daha sonraki adımda yasal önlemler ile ürünlerin vaat ettiği çevreci önlemlerin ne kadarını gerçekleştirebildiklerinin denetlenmesi gerekmektedir. Öncelikli olarak biyobazlı plastik hammaddelerini ele alalım. Biyobazlı plastik hammaddelerin diğer plastik hammaddelerden farkı yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmiş olmalıdır. Örnek olarak PE hammaddesinin ana bileşeni olan etilen petrolden üretilirken, biyobazlı plastik hammaddesinin ana bileşenleri şeker kamışı gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilmiştir. Böyleliklibiyobazlı bir plastik hammaddesi, hem yenilenebilir bir kaynaktan üretildiği için petrole olan bağımlılığı azaltmakta, hem de bunun sonucunda sera gazı salınımını büyük ölçüde (ortalama olarak üretilmiş bir ton hammadde başına 2,5 ton karbondiyoksit gazı salınımını)azaltır. Diğer bir deyişle, biyobazlı plastik hammadeler, yenilenebilir kaynaklardan üretildiğinden dolayı petrol bağımlılığını azaltmakta, hem de sera gazı salınımına olumlu bir etki bulunmaktadır. Ancak burda altı çizilmesi gereken konu, biyobazlı plastik hammaddelerin, geri dönüşümdeki sıkıntıları çözme konusunda bir katkısı olmamaktadır. Ayrıca bu hammaddeden üretilmiş ürünler, nihai kullanım sonunda eğer uygun bir şekilde atık toplama merkezlerine gitmezse, konvansiyonel plastikden hiç bir farkı olmaksızın doğada yüzlerce senede çözünmeyerek canlı hayatına büyük bir tehdit oluşturacaktır. Bir diğer "yeşil plastik" ise oxobozunur ve oxobiyobozunur katkı maddeleri ile üretilmiş plastik ürünlerdir. Bu ürünler çeşitli katkı maddelerinin üretim esnasında plastik hammaddesine ilave edilmesiyle üretilir. Bu katkı maddelerinin üreticileri, katkı maddeleri eklenen ürünlerin %100 doğada çözündüğünü iddia etmektedir. Pratikte oxobozunur ile oxobiyobozunur katkı maddeleri arasında bir fark bulunmamaktadır. Bu katkı maddeleri, ticari faaliyetlerine önce oxo bozunur katkı maddeleri ile başlamışlar ancak daha sonra, tüketici algısında bu ürünler ile ilgili çevreye zarar veren partiküller oluştuğu yönünde olumsuz bir algı oluşmasından sonra, ürünlerinin bozunma sonrasında zararlı bir madde arta bırakmadığının altını çizmek için terminolojik bir değişikliğe gitmişlerdir. Oxo teknolojisini kullanılarak üretilmiş plastik ürünler, önce fragmantasyon adı verilen bir süreçten geçerek küçük parçalar haline dönüşmekte, daha sonra ise bakteri ve mikropların besin olarak bu parçaları tüketmesiyle biyobozunma sürecini tamamlamaktadır. Çeşitli oxo bozunur katkı üreticileri, kendi katkı maddeleri eklenerek üretilmiş plastik ürünlerin 6 ay ile birkaç sene içerisinde biyobozunma sürecini tamamladıklarını iddia etmektedir. Ancak İngiliz hükümeti tarafından Loughborough University’ye yaptırılan bir araştırmaya göre, oxo katkılı platiklerin bozunması 2 ile 5 sene içerisinde gerçeklemektedir. Ayrıca bu araştırmada oxo katkılı plastiklerin bozunması için oksijenin gerekliliğinin altı çizilmiş ve bu plastiklerin çoğu plastiklerin son yolculuğu olan atık gömme tesislerinde (landfill) biyobozunamayacağı kanıtlanmıştır. Ayrıca Powell & Leineweber (2009), oxo katkılı plastiklerin parçalanması için sıcak, nemli ve mikrop açısından zengin bir ortamın gerektiğini ve çoğu zaman böyle bir ortamın doğada mevcut olmadığını göstermiştir. Bunun dışında oxo katkılı plastiklerin biyobozunma hızları yeteri kadar fazla olmadığından dolayı, bu atıkların kompostlama tesislerinde işlenerek gübre haline getirilmesi de söz konusu değildir. Şu ana kadar hiçbir oxo bozunur katkı kompostlanabilirlik belgesi olan ASTM 6400 veya EN 13432 sertifikası almamıştır. Kompostlanabilir plastikler, adlarında da anlaşılacağı gibi, kompostlama tesislerinde organik atıklarla beraber işlemden geçirelerek humus haline getirilebilen plastiklerdir. Kompostlanabilir sertifakasına sahip plastik hammaddeler kağıt, meyve artıkları gibi organik maddeler ile benzer hızlarda biyoçözünebildiğinden dolayı, organik atıklar ile aynı koşullarda kompostlanabilme işleminde geçirilebilirler. ASTM 6400 veya EN 13432 sertifikalarına sahip kompostlanabilir özellikteki plastik hammaddeler, diğer biyobozunur plastik hammaddelerine oranla çok daha hızlı biyolojik olarak parçalanabildiklerinden dolayı farklı bir kategoride değerlendirilmektedir. En çevreci çözüm, doğaya minimum zararı verirken, ekonomik olarak da minimum değer kaybı yaratan hammaddeleri üretimde kullanmaktır. Bu açıdan baktığımızda geri dönüşümün en çevreci yöntem olduğu ve yukarı anlatılan bütün alternatif hammaddelerin en iyi ikinci çözüm adayı oldukları unutulmamalıdır. Bu alternatif plastik hammaddelerin ortaya çıkması geri dönüşümün önemini hiçbir şekilde azaltmamıştır. Asıl tehlike, mucize bir çevreci çözüm olarak sunulan bu hammaddelerin, tüketicileri yanlış yönlendirerek, nasıl olsa bu ürünler çevreye zarar vermeden doğada kayboluyor gibi yanlış bir yanılgıyla doğayı daha fazla kirletmeye teşvik etmesidir. En iyi ikinci çözüm, birinci çözüm olan geri dönüşümün doğası gereği gerçekleştirilemeyen şartlarda devreye girmesi gerekir. Bu kısıtlamalardan farklı plastik hammaddelerin birbirlerine benzemelerinden dolayı mekanik ayrıştırmaya tabi tutulamamaları, plastik hammadde ile üretilen bütün ürünlerde, hangi plastik hammaddenin kullanıldığını belirten işaretler kullanılması zorunluluğu getirilerek belli bir oranda çözüme ulaştırılmıştır. Ancak özellikle gıda ambalaj sanayinde, organik atıklarla, plastik atıkların bir ara olması, bu ürünlerin geri dönüştürülememesine sebep olmaktadır. İşte tam bu noktada, organik atıklar ile beraber kompostlama tesislerinde işlemden geçirilebilerek ekonomik bir değeri olan humus haline dönüştürülebilen kompostlanabilir plastik hammaddeler, geri dönüşümün yetersiz kaldığı noktalarda bir değer oluşturabilmektedir. Özetle tüketilen bir ürünün biyobozunur plastik hammaddesinden üretilmiş olmasının tüketicilerde yarattığı çarpık algı bilinçlendirme kampanyaları dahilinde kırılmalıdır. Teoride çevre dostu olarak adlandırılan oxo biyobozunur katkı maddeleri veya biyobazlı plastik hammaddeleri, pratikte daha iyi bir çevreci çözüm olan geri dönüşüm karşısında ekstradan bir değer yaratamamakta ve geri dönüşümün imkansız olduğu durumlarda da işlevsiz kalmaktadır. Siz de çevreci bir yaklaşım sergileyerek, doğanın sadece bizim değil, gelecek bütün nesillere ait olduğunu düşünüyorsanız, bir poşeti kullanabildiğiniz kadar tekrar kullanın, eğer poşet tekrar kullanılamayacak durumdaysa geri dönüştürün, eğer poşet geri dönüştürülmeye uygun değilse, kompostlanabilir hammaddeden üretilmiş poşetleri tercih edin. Sloganımız; Reuse > Recycle > Compostable | ||||||||||
Tel : (0212) 292 23 48 - 292 23 49 Fax : (0212) 292 50 27 ENGLISH SITEMAP | |||||||||||